16 Temmuz 2015 Perşembe

Deli Divane - Nehir Erdem - Okundu Bitti ~~

Selam Millettt!!

Malumunuz uzun zamandır yazmadığımdan bu ara okuduğum kitapları yazacağımı söylemiştim sizlere veee işte şimdi de sırada Fox TV'de yayınlanan İnadına Aşk dizisinin senaristliğini yapan canımmmmm Nehir Erdem'in ikinci kitabı Deli Divane var. -İlk kitabı Çiçek Kızlar'ı da en kısa sürede okuyup yorumlayacağım.
Laf aramızda serinin diğer hikayelerinde okuduğum kadarıyla Nergiz'e hayran olmuş bulunmaktayım daaa :) -

------
Deli Divane - Nam-ı diğer Benden Sana Ne? Senden Bana Ne?

Önce en önemli 3 karakterimizi tanıyalım.
Yeliz: Nefes aşkım nefes diye özetlemek yeterli olacaktır sanki.. :)
Mehmet (Memet): Hırçın Karadeniz uşağı
Rabia babaanne: Beni Karadeniz nenelerine aşık eden hatun <3

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Okudum Bitti - Masum Koza ~ Özge Erkin

Selamlar Millet,

Fark ettim de uzun zamandır sizlere okuduğum kitaplar hakkında hiçbir şey yazmıyorum. Eh durum böyle olunca yalnızca bir günde bitirip kalemine aşık olduğum bir yazar da bulmuşken başlayayım artık yorumlarıma öyle değil mi? :)
Tanıtım Bülteninden;
Aşkı hiç tatmamış bir adam ve aşkı silah olarak kullanan bir kadın...
İntikam kor bir ateşti; bilinmezliğe sürükleyen ve her daim biraz daha yakın. Hayal, intikam ateşiyle ve tunçtan bir demir gibi şekillendirmişti yüreğini. Umuda dair ne varsa küle dönüştürmüştü. Son avını seçtiğinde ruhundaki tüm hayalleri serbest bırakmıştı.
En büyük darbeyi aşkla vuracaktı. Ama unuttuğu bir gerçek çabuk hatırlattı her şeyi; kader koca bir labirentti. Sona ulaşmadan önce çıkmaz bir sürü sokağa sürüklerdi sizi...
Acaba bu koskoca labirentte kaybettiği masumiyetini ve yok olan insanlığını geri kazanabilecek miydi?
Deniz gözlü bir adamın ruhunda dindirebilecek miydi yorgun yüreğini?
***

Wattpad'de okuduğum "Destan" hikayesi ile tanıştım aslında Özge Erkin kalemi ile. Daha sonrasında
Masum Koza (eski wattpad adı ile zehirle sarmaşık) adlı hikayesinin kitap olduğunu öğrendim. Arkadaşlarla aramızda kitaplardan konuşurken bir gün "Yaa ben de Masum Koza'yı çok merak ediyorum. Destan'ı bayılarak okuyorum, hatun efsane yaratmış resmennn" derken sevgili arkidişim Zeynep "oooo sen daha Özge ablayla tanışmadın, okumadın mı o kitabı" diye bir şoklara girdi tabisii :)

23 Haziran 2015 Salı

~~Zeynep Işıklar Röportaj ~~

Selamlar Millettt!!!
Bu sefer bambaşka bir şekilde karşınızdayımmm :)
Eveettt başlıktan da anlayacağınız üzere artık röportaj olayına da el attım :)) Veee ilk tercihim Mevsim'in yazarı canım arkadaşım Zeynep Işıklar'dan yana oldu.
Hem sorular cevaplanırken aramızda gerçekleşen mailleşmeler hem de video çekimleri sırasında biz inanılmaz keyif aldık, bol bol kahkaha attık veeee ortaya böyle güzel bir şey çıktı (:
Ayyy insan biraz mütevazı olur ve "güzel" denmesini sizlerden bekler dimi? :)) Ama n'apalım bu da ben farkı işteee.. :))

Daha fazla uzatmadaaannnnn gerçekleştirmiş olduğum ilk röportajımı beğenilerinize sunuyorum efenimmmm, buyrunuz... :)
~~~~
Öncelikle işe sevgili yazarımız Zeynep Işıkları tanıyarak başlayabilir miyiz? Zeynep Işıklar kimdir? Neler yaşamıştır? Gelecek planları ve hayalleri nedir? Şöylee kısacık kısacık, merak giderici minikk cevaplar alsak mesela :)

 Bari bu en zor kısmı es geçseydik. :D Liseyi Bodrum’da okuyan Zeynep, küçük yerden sıkılarak toplamış bavulunu İstanbul’a gelmiş. Açık öğretimde hiç sevmediği Çalışma Ekonomisi bölümünü okurken bir yandan çeşitli yerlerde satış işlerinde çalışmış ve kendini bu konuda geliştirmiştir. (Bu işi de sevmiyor.) Şimdi ise nişanlısı ile beraber tasarım ve içerik ajansında çalışıyor ve bunu keyifle sürdürüyor. :)  Hobileri arasında, kitap okumak her zaman başta yer alıyor. Bunun yanında müzik dinlemeyi, elinden geldiğince gezmeyi çok seviyor. Gün içerisinde bir demlik çay ve en az iki bardak kahve içiyor. İki kedisi ile beraber yaşayan Zeynep, şimdilerde yeni hikayesi Bal Köpüğü üzerinde çalışıyor. :D Böyle de yazmak zormuş ya… :D

Şimdi de sırada sevgili okurlarından da gelen birbirinden güzel sorularımız var:

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Mükemmel Hafta Sonu Yapmışlar :) ~~

Selamlar Millettt!!!
Ayy eveett eveettt sonunda YAZ GELDİ! Yehhhuuuu!
Tabi biz de fırsattan istifade canlarımla kendimizi attık piknik alanlarına! (:
Kahkalardan çenemin ağrıdığı o mükemmel güne geçmeden önce Cumartesi günü yaşanan süpperr imza gününden bir iki dedikodu yapacağım sizlerle :)

Sosyal medya'dan takip edenler bilirler geçtiğimiz Cumartesi günü benim iki canımın -Zeynep Işıklar & Gülçin Özbek Kuyumcu- birlikte ilk imza günleri vardı. Eee tabi ki sürprizler kraliçesi bendeniz -hiç mi mütevazı olmaz bir insan yahu- boş durmadım vee bebişlerimin de katkıları ile minik mini, cici bici sürprizler hazırladım canım yazarcanlarıma 

İşte İmza Gününden Bir İki Kare :) -Diğerleri bize özeellll o yüzden size yyookkkk :)-

Hediyelerimiz açılıyoorrrrr  :)

21 Nisan 2015 Salı

Konuk Yazar Ben :) - Merhaba Datça ~~

Selamlar Millletttt,
Daha önce de söylediğim üzere Sevgili Şafak'ın Bloggerlar Paylasiyor sayfasında konuk yazar oldum bennnn (:
İşte karşınızda oradaki yazımmmm :)

Öncelikleee belirtmek isterim ki ilk defa bir bloga konuk yazar oluyorum ve bu inanılmaz heyecan verici bir şey. Her ne kadar muzır bir tip olsam da böyle olunca kelimeleri bir araya getirmek de baya zorlaşıyor ama elimden geleni yapacağım :)

Şafak’la gerçekleştirdiğimiz yoğun konuşmalarımızdan sonra bana en uygun olacak şeyin bir tanıtım yazısı olacağı kanısına vardık. Ben de geçen sene 2 günlüğüne –Fethiye öncesi- kısa bir tatil için gittiğim Datça’yı yazmaya karar verdim. Umarım okumaktan zevk alacağınız bir yazı olur.

Datça 2014 – Eylül:
Öncelikleee belirtmek isterim kiii buraya sakınnn otobüsle –hele ki metro turizm- gitmeyin! Hele hele benim gibi her ne olursa olsun asla otobüste uyuyamayan biriyseniz sakın sakınn kendinize bu eziyeti yapmayınnn çünkü ben en son yolun kaç saat sürdüğünü saymaktan vazgeçtiğimi hatırlıyorum..

Ama gelin görün ki otobüsten inip şehre ayak basıp o mükemmmeelll denizi gördüğünüz an tüm o eziyeti unutuyorsunuz o da ayrı bir durum :)
Dediğim gibi benimki 2 günlük küçük bir tatildi o yüzden çok fazla yer gezemedim. Hemen merkezde küçük bir home-otel tarzında bir yer buldum ve orada kaldım. Şu an adını hatırlıyor olmayı çok isterdim çünkü gerçekten çok tatlı bir aile işletiyordu orayı (:
Zaten neredeyse tüm esnaf ve yerli halk o kadar tatlıydı ki anlatamammm :)

Neyse geri dönelim konumuza :)
Genel olarak huzuru, denizi ve rahatlığı arıyorsanız kesinlikle gidebileceğiniz bir yer Datça. Ancak belirtmek isterim ki henüz 20’li yaşlarda kanı kaynar bir moddaysanız –tam olarak benim kardeşim gibi- bu güzel şehirde bir tatil sizin için işkence gibi olabilir. Çünkü dediğim gibi tamamen sakinlik, doğallık ve sessizliğin – huzurun hüküm sürdüğü bir yer Datça :)
Sabah kalkıp denize girerim, sonra kahvaltımı yaparım, akşam rakı-balık sofrasında mükemmel fasıllar, şarkılar dinlerim diyorsanız evettt kesinlikle doğru adrestesiniz!

Sonra bir de Datça’da büyük üstad Can Yücel’in evi var ki herkes gidip ziyaret edip o minik köyü görmeli...

Ben lafı daha fazla uzatmadan sözü fotoğraflara bıkarıyorum.
Berrak sular, sıcak insanlar, neşeli çocuklar (:

Veeee Merhaba Datça!!
Siz söyleyin bu güzelliği görüp yorgunluğu unutmamak mümkün mü (:










 


Bu da güzel bir akşammm



Veeee Eski Datça 

Ev hanımlarının yaptığı el emeği, göz nuru ciciler :)

Her bir yanı doğallık dolu taş mekanlar - cafeler



Burası da bir atölye. Küçücük camından gizlice çektim bunu hehehe :)

Çarşı görünce dayanamammm! BeşiktAŞK! (:


Doğanın, çiçeklerin, renklerin güzelliği




Nazar boncuklu taş yolları ve evleriyle çok cici bir yer Eski Datça(:


 Turuncu şortuyla kardeşcanım nasıl da tatlı öyleee :)


Burası da başka bir minik hem ev hem cafe :)


Böyleee kocaman boy gösterdiğine bakmayın 5cm bile yoktu bu küçük biblo :)


Veeee yorumsuzz... :)

Hayvanları seviyorsam demek ki (: 




Can Yücel'in evine giderken inanılmaz güzel, hoş sohbet insanların olduğu minik bir cafe..




Can Yücel'in evinden;




Kardeşcan aşkını buldu :)


Evettt o kadar gezdikten sonra yerlere de oturdum ama n'apimmm çok yoruldum hem yerler tertemizzdii (:

Veee Berkin Elvan! Unutulmayacaksın güzel çocuk!


Kardeşcanla neşe dolu bir selfieyle son verelim karelere :)

Ben seni tanıdığıma çookk memnunum Datça! Göremediğim yerlerini gezip görmek için mutlaka tekrar geleceğim.

Not: Tüm fotoğraf ve yorumlar bizzat şahsıma aittir. İzinsiz kullanılması yasaktır.

Sevgilerimle,