Birkaç post önce belirttiğim üzere uzun zamandır okuduğum ama hakkında yorum yazamadığım kitaplar hakkındaki görüşlerimi karışık bir düzende yazacağım...
Önceki yazımda Lynne Matson'a ait Ada adlı kitap hakkında yazmıştım. Bu yazımda da fuardan hemen sonra alıp okuduğum ve iki gecede bitirdiğim DESTAN'ı yazmaya karar verdim. Hazır henüz bitirmiş ve tüm duygu yoğunluğunu içimde taşıyorken yazmak en doğrusu olur he ne dersiniz? :)
Öncelikle her zaman olduğu gibi tanıtım bülteni karşınızda;
Cehennemde yanmak da, cennete kavuşmak da yasak...
BEN DEVRAN,
Kaleminden satırlara aşk damlayan. Dününü bir avuç külle sonsuzluğa uğurlayan. Kalbinin atışını hiçe sayan, canı yanan yarasında tuz basan, yitik Devran.
BEN DESTAN,
Devran'ın bittiği yerden başlayan. Kalemi kırıp eline silah alan. Yarınını bir karış toprağa koyan. Kalbini söküp atan, can yakan, yaraları kanatan, acımasız Destan...
AŞK KURŞUN GİBİ; HEDEFİ BELLİ, HIZI BELLİ, İZİ BELLİ. BİR KERE İZİNİ BIRAKTI MI ÖMRÜ BELLİ...
***