21 Haziran 2024 Cuma

MyReal'dan Notlar ~~

 Selamlar Sevgili Blog Dostum! 


Öncelikle herkesin geçmiş bayramını tebrik etmek isterim. Umarım Rabbim çok çok çok daha güzel bayramlar görmeyi nasip eder. 


Bu bayram benim için oldukça zor ve yorucu geçti. Hayatımızda ilk defa kurbanımızı tek başımıza kestik. O sebeple ben de eşim de çok zorlandık. Ailenin kesmesi senin onlara destek olman ayrı, tüm sorumluluğun sende olması apayrıymış. Bizzat yaşayarak gördük. İlk gün akşama doğru kesilen kurbanımızın bölünmesi paylaştırılması falan derken 9 gibi çıkabildik alandan. Yakında olan bazı tanıdıklara, eski komşulara kurbanlarımızı dağıtıp eve döndük.
Ben şimdi bu kurbanlarla n'apacağım diye düşünüp anneciğimi anıp ağlarken Allah bin kere razı olsun canım komşum yetişti imdadıma. Açıkçası ben etten anlamam, neresi kıyma yapılır, neresi nasıl doğranır, insanlara neresi pay edilir... Komşumla birlikte kalan akrabalarımızı ve komşularımızı hesaplayarak tek tek herkesin payını ayırıp poşetledik. Alper Murat köfteyi çok sevdiği için komşu ablanın yardımıyla kendimiz için kıymalık ayırdık ayrı bir kaba koyduk. Uyuduğum zaman saat gecenin ikisi falandı... (Hayatımın rekoru :))


İkinci gün eşim ne yazık ki izinli olmadığı için işe gitti. Ben de kalktım kara kara düşünüyorum bunca eti nasıl taşıyacağım Alper Murat'la bu sıcakta oradan oraya nasıl gidip geleceğim... Derken bu sefer de canım kayınım yetişti imdadıma. Kendisi de karşıya gidiyormuş sağolsun bizi de götürdü. Çok şükür ki kurbanımızı herkese temiz bir şekilde teslim ettik. Rabbim umarım hayırlarımızı kabul eder...


Kardeşim, kuzenlerim, arkadaşlar falan hep birlikte babamda buluşup bayramlaştık. Birer kahve içtik, sonra herkes başka başka kapılara koştu. Bayramın en güzel yanı da bu olsa gerek *-* 

O kadar yorgundum ki biran evvel eve gidip dinlenmek istiyordum ama Alpişim vapura binmeyi çok istediği için dayımın eşinin peşine takıldık ve tramvayla Eyüp'e geçtik. Vapurun kalkmasına 20 dkk falan vardı neyse bekleriz deyip geçtik sıraya bir de ne göreyim vapurumuz 15 dkk rotar yapacakmış. Yalan yok vapurun rotarına hayatımda ilk defa denk geldim :)



Sonra tabi benim afacan tüm gün koşturmanın verdiği yorgunlukla kucağımda uyuyakaldı :)



Eyüp'ten Üsküdar, Üsküdar'dan Kadıköy, Kadıköy'den ev derken saat gene 9 olmuştu. Eşim annesinde olduğu için biz de oraya gittik. Sağolsun kayınvalidem bizim için yemek hazırlamıştı. Hemen sofrayı kurup yemeğimizi yedik, çayımızı içtik...

3. gün köfteler için soğan, maydanoz falan alayım deyip markete gittik. İncecik ve sapsarı olmuş maydanozları 20 TLye görünce bir sinir olmadım değil.  Ekonomik anlamda daha ne kadar kötüye gideceğiz hiç bilmiyorum... Allah gerçekten yardımcımız olsun. 

Velhasıl üçüncü gün de Alperin peşinde koşmakla ve köftelerle uğraşmakla geçti. 



4. gün komşu abla hadi gel kahvaltıya Botanik Bahçeye gidelim bize değişiklik olur çocuklar da oynarlar dediği için oraya gittik ama benim canım oğluşum orada da beni peşinden koşturmaya devam ettiği için yorgunluktan bitmiş bir halde döndüm eve :)




Biz 9 gün tatil yapan şanslı kesimden olmadığımız için de 2 gündür ofisteyiz. Eh birilerinin çalışması lazım dimi? :) 

Bunlar da karma fotolar olsun :)









Önümüzdeki hafta kalple ilgili küçük bir operasyonum olacak o yüzden 3-4 gün hastanede olacağım. Açıkçası biraz korkuyorum. Sürekli Alpişim bensiz nasıl duracak, üzülecek mi?, diye düşünüyorum... 

Bana dua edin, lütfen. 


Yeniden görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın!

Kocaman Sevgilerimle,

12 Haziran 2024 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 251 ~~

 Selamlar Sevgili Blog Dostum! 

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 251


Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu seçiyor ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Bir problemle karşılaştığımızda şunlardan hangisini yapmak daha iyidir? Düşünmek, nette çözüm aramak, deneyimli birine danışmak" deeptone'dan alıntıdır.



D) Hepsi *-* 


Açıkçası karşılaştığım soruna göre hepsine başvurabilirim. Çünkü neden olmasın? :)

Bazen kendimi kendimden soyutlayıp dışarıdan bir göz olarak bakmaya çalışır, gözden kaçırdığım ne var diye düşünürüm. Bazen bilgim yetersizdir internetten araştırırım.
Bazen de o konuda bilgisi olduğuna inandığım biri/birilerine danışmak daha doğru hissettirir ve onlara sorarım.

Elbette ki günün sonunda bana en doğru gelen çözüm neyse onu uygularım. Ne de olsa sonuçlarına internete bilgileri yazanlar ya da bana akıl veren kişi/kişiler katlanmayacak. O yüzden fikir alsam da körü körüne bana sunulan çözüme uymam! 

Serde var bir asilik napalım :P 

Vakti olan herkesler yazsınlar, okuyalım! :)


Yeniden görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın!

Kocaman Sevgilerimle,

7 Haziran 2024 Cuma

Anne Oğul Gezmelerimiz I ~~

 Selamlar Sevgili Blog Dostum! 

Canım oğlum resmen büyüyor ve buna şahit olmak çok güzel biliyor musun?! 😍

Mesela artık bebek arabasını istemiyor, anne yürüyelim diyor, otobüse binelim, vapura gidelim gezelim hattaaaa biz seninle takılalım baba çalışsın boşver işleri diyor! Allahım çıldırıyorummmm 🤩

Resmen gezmeci annenin gezmeci çocuğu ayy ne güzellll 🥳

Bu yazımda yapmayı en çok sevdiğimiz vapur turumuzu paylaşacağım. Sonrakinde de Nezahat Gökyiğit'i düşünüyorum ama kim bilir onu ne zaman yazarım :) 

~~

Alper Murat'ım da tam olarak anne ve babası gibi deniz aşığı bir çocuk.
-daha 5/6 aylık falandı denize ilk girdiğinde amannn ne tepkiler almıştık büyüklerden, tövbeler tövbesiii,(fırsat bulursam o zamanları da paylaşacağım)-
Bu beni inanılmaz mutlu ediyor! Tabi bazen zorluyor da zira kışın ortasında denize giremeyiz dimi? :)
Henüz deniz ısınmadığı için yüzemiyor olsak da vapurla gezmek de çok hoşumuza gidiyor. Biz de Üsküdar'dan ya da Kadıköy'den Eyüp Sultan vapurlarına biniyoruz ve yaklaşık 50-55 dkk vapurla geziyoruz. 
İstanbul kartla iki basımlık bir ücreti var, hatta anne kartı, yaşlı kartı falan olanlar kendi kartlarını da kullanabiliyorlar. Vapur Kadıköy'den her saat başı (10.00-11.00 gibi) kalkıyor. Üsküdar'dan da buçuklu saatlerde (10.30-11.30 gibi) kalkıyor. 


Duraklar :

  1. Kadıköy
  2. Kasımpaşa
  3. Fener
  4. Hasköy
  5. Sütlüce
  6. Eyüpsultan

  1. Üsküdar
  2. Karaköy
  3. Kasımpaşa
  4. Fener
  5. Balat
  6. Hasköy
  7. Ayvansaray
  8. Sütlüce
  9. Eyüpsultan

Biz sabah erkenden çıkıp kahvaltımızı da vapurda yapıyoruz. Tabi kahvaltı bittikten sonra vapurda adım atılmadık yer bırakmamaya yemin etmiş gibi her köşeye koşuyoruz o ayrı 😅

Vapurdan inince de ne yazık ki her seferinde en az iki saat beklemek zorunda kalsak da Alper çok sevdiği ve o dik yokuşu çıkamayacağı için Teleferik'e biniyoruz. 

Ben kahvaltımızı evde hazırlıyorum, Alper için sağlıklı olması adına ama vapurda da tost, portakal suyu, çay vb var tabi :)



uuuu köprünün altından geçiyoruz.







Kano yapan gençleri izlemek çok keyifli!





teleferikte selfie çekmeye çalışan bir anne ve yardımına koşan güzel insanlar ama asla poz vermeyen bebesi :)

Sen daha 3 yaşındasın çocuğum bu duruş nedir :)



kendimi çektiğimi görünce hemen kucağıma atladı tabi küçük adamıım 😇







Annee biz uçuyor muyuz? Baakk ağaçların üstünden gidiyoruz :)



Anne oğul 💙  kolajımızla veda edelim, şimdilik (:

Gerçekten herkese tavsiye ederim. İnanılmaz keyifli oluyor. Vakti olan herkesler denesin :)

Not: Fotoğraflar biraz karışık ve gelişigüzel oldu ama idare ediverin artıkın :)

Yeniden görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın!

Kocaman Sevgilerimle,


6 Haziran 2024 Perşembe

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 250 ~~

 Selamlar Sevgili Blog Dostlarım! Nasılsınız bakalım, hayat nasıl gidiyor?


Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: “Grup olarak gezmek mi yalnız gezmek, keşfetmek mi?” //deeptone 'dan alıntıdır.


Deepsiciğim güzel konu bulmuş :)
Açıkçası ben genel anlamda gezmeyi çok seven biri olarak her ikisinin de farklı bir tadı olduğunu düşünüyorum. 

Tek başıma gezmek, kendimle başbaşa olmak, o an benim canım ne istiyorsa onu yapmak, nereyi görmek istiyorsam orayı görmek, nereye gitmek istiyorsam oraya gitmek ayrı bir lezzet... 

Bir grupla güle oynaya gezmek, birbirine farklı öneriler sunmak, gezdiğin yerle ilgili ön bir bilgin var ise paylaşmak, yanındaki kişinin baktığı açıdan bakmak falan apayrı bir lezzet...

O yüzden bence ikisi de yerine, zamanına, insanın o anki ruhuna göre çok çok keyifli olabileceği gibi hüsran da olabilir...
Zira grup gezilerinde uymanız gereken kurallar oluyor. Saatler, sıralamalar falan işte. Bu bazen güzel oluyor çünkü düşünmek zorunda değilsiniz. Kafanız rahat, sadece o anın keyfini çıkarmaya çalışıyorsunuz. Şuraya diyorlar şuraya gidiyorsunuz buraya diyorlar buraya gidiyorsunuz :) Tabii her daim bir iki sivri çıkıyor ya geç kalıyor ya ay ama ben şuradan bir şey alacaktım nolurdu iki dakika beklesenizler falan :) Ya da yoruluyorsunuz dinlenmek istiyorsunuz ama uyulması gereken de bir program olduğu için sesinizi çıkaramıyorsunuz. 

Tek gezmenin de iyi yanları da gruptaki olmayanlar işte o geç kaldı mı bu yemeğini bitirebildi mi ay şurada dinlensem kimse laf eder mi sıkıntısı yok. Her şey kafana göre! :) Ama o zaman da bazı şeyleri kaçırabiliyorsun. Her şeyi senin planlaman, her şeyi senin düşünüp yönetmen gerekiyor. Bu da insanı yorup gezinin keyfini kaçırabiliyor ama maceracı, korkusuz bir tipseniz, etrafınızda çok fazla insan istemiyorsanız tek gezmek tabi ki de her şeye rağmen çok daha keyifli olacaktır... 

Yani kısacası iki şeklin de hem artıları hem eksileri var. Eh kendimce de anlattım! :) 

Bakalım sizler neler düşünüyorsunuz bu konuda. Hadi yazıp haber verin de okuyalım.


Yeniden görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın!

Kocaman Sevgilerimle,