30 Mayıs 2024 Perşembe

MyReal'dan Notlar Diyelim ~~

 Selamlar Sevgili Blog Dostum!

Size biraz karışık bir yazıyla geldim. Aklım gibi, ruhum gibi karışık her şey doğal olarak (:

~~

Bu ara Netflixteki Adalet konulu dizilere taktım kafayı. Özellikle Special Victims beni mahvediyor! Kendi kendime izleme şunu kızım zaten psikolojin geberik sen de üstüne toprak atıyorsun, deyip duruyorum ama yine ilk fırsatta hop bir bakıyorum açmışım izliyorum... 

İzlerken de hep şunu düşünüyorum : Dünyanın neresinde olursanız olun insanların olduğu her yerde çirkinlik var, ne yazık !! 

Kore Yapımı, Amerikan Yapımı, Türk Yapımı bir sürü dizi/film izliyorum. Her ne kadar gerçeği yansıtmamaktadır diye bir cümleyle başlasalar da hepimiz aslında gerçeğin yalnızca bir kısmını izlediğimizi, gerçeğin kat kat daha korkunç olduğunu biliyoruz.

Kadın tecavüzcüleri, Pedofili, Ensest, o bu derken bir de şimdi ülkemizde tavuğa, köpeğe tecavüz eden iğrençleri görüyoruz haberlerde! 

Allah var bizim evde asla haber saatlerinde TV açılmıyor! Zaten TV de sadece oğlumun çizgi film saatinde açılıyor onun dışında öyle bir süs eşyası gibi duruyor salonda işte. 

Çünkü o ekrandan gözlerimize soktukları o iğrenç haberlere, yayınlara artık katlanamıyorum. Midem bulanıyor! 

Savaşlar hele! Diri diri yakılan masumlar? Ah Ah! Toprak kabul edecek mi insanoğlunu acaba? 

Videoları ve gündemi görmemek için Twitter'ı kapattım, TV açmıyorum!.. Bir tek instagramla, blog kaldı. Muhtemelen böyle giderse instagramı da kapatacağım. Çünkü gerçekten dayanamıyorum artık. 

He üç maymunu oynayınca hayat değişecek mi? Tabi ki de hayır ama belki en azından ruhumun daha fazla yara almasına engel olurum. Biliyorum bu doğru değil ama bir çocuğum var ve yaralı bir ruh, bozuk bir psikoloji ile ona faydalı olamam. Kendime bile olamam... 


Anlayacağın kafam karışık, canım acıyor bunca acımasızlık karşısında, hayatı her şeyi sorgular haldeyim, gülmeye ar ediyorum adeta! 

Rabbim hepimizi korusun! 


Yeniden görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın...

Kocaman Sevgilerimle,


29 Mayıs 2024 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 249 ~~

 Selamlar Sevgili Blog Dostlarım,

Aslında buralardayım ama yokum da :) 
Bazı şeyler biraz karışık o yüzden yazamıyorum. Bir sürü taslağım var ama inşallah paylaşmaya hazır olunca yayınlayacağım hepsini *-*

Şu an için sevgili Deeptone'nun haftalık sohbetine katılayım istedim. (:

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 249



Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta pazartesi günü bir sohbet konusu seçiyor ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu seçebilir.

Haftanın konusu: "Çocuklar ev işlerine yardım etmeli mi?"


Açıkçası bu konuda ben de Deeptone'a katılıyorum. Çocuklar evde yapabilecekleri işleri yapmalılar. 
Çocukları normal dünyadan ne kadar uzak yetiştirirsek bizim kanatlarımızın altından çıktıklarında o kadar zorlanıp bocalar ve hatta hatalar yaparlar. 

O sebeple minik minik güçlerinin yeteceği şeyleri yapmalılar. 

Kız erkek tüm bireyler mutlaka ama mutlaka yemek yapmayı, evini temizlemeyi, kişisel bakımını, kıyafetlerini yıkamayı, ütülemeyi öğrenmeliler. 

Maddi anlamda hesap yapmayı, elindekiyle yetinmeyi, programlamayı öğrenmeli. 

Dediğim gibi bu hem geleceği için hem de bugünü için çok önemlidir. 


Bir tanıdığımız vefat ettiğinde en küçük çocuğu henüz 4/5 yaşındaydı ve tek başıma tuvalete bile gidemiyordu. En büyük olan da 13 falandı. O zaman o çocuklara o kadar üzülmüştüm ki kim bilir bakan insanlar neler diyecek? O küçücük çocuklar bir anda neler öğrenmek zorunda kalacak? Neler çekecek? 

En azından annesi olarak ben sevgiyle elimden geldiğince her şeyi öğretmekten yanayım. Tabi ki yaşının, fiziki ve psikolojik gücünün kaldırabileceği ölçüde...

Çünkü benim düşüncem şöyle ; Allah korusun ne zaman ne olacağı belli olmaz benim başıma bir şey gelirse çocuğum kendi başının çaresine bakabilir mi? 

Mümkün olduğunca evet, diyebilmek isterim. 

Dileyen, vakti olan herkesler yazsın da okuyalım! (:


Yeniden görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın!

Kocaman Sevgilerimle,





9 Mayıs 2024 Perşembe

İyi ki doğdum beenn :) ~~

Selamlar Blog dostum!

Gene uzun zamandır yokum.
Gerçekten hayat o kadar karmaşık ve hızlı ki kendimi hiçbir şeye yetişemiyormuş gibi hissediyorum. 

Evde, işte ve hatta yolda sürekli bir şeylerle uğraşıyorum.
Şöyle sadece beş dakika hiçbir ses, düşünce, insan vs. olmadan bir koltuğa uzanıp aval aval tavanı izlemek istiyorum! Çok komik dimi? :)
Napalım çalışan anne olunca böyle garip istekleri olabiliyor insanın.

Neyseee bu arada bendeniz birazcık daha yaşlandım veee 33 oldum. 

Buyurunuz kendisi 3 annesi 33 fotomuz :)



canım oğlum hiçbir şekilde pastamı üflememe izin vermese de en azından iş arkadaşlarım sağolsunlar o keyfi tattım :)

Bu da çekirdek ailemiz 🥰







Hayatımız hep kutlama tadında olsun. Gülücüklerimiz arşa ulaşsın. Sağlık, sevgi ve mutlulukla yaşayalım! 

Kocaman Sevgilerimle,