2 Şubat 2024 Cuma

SOHBET, DERTLEŞME ~~

Selamlar Sevgili Blog Dostum! 

Bugün seninle biraz dertleşelim mi ne dersin? 


Çok çok eskilerden beri buradaysan benim İstanbul'u sevmediğimi ve hep daha küçük bir şehirde minimal, güzel bir hayat sürmek istediğimi bilirsin zaten... Bilmiyorsan da öğrenmiş oldun işte :)

Son günlerde artan kiralar, kreş ücretleri, servis paraları, aidatlar, TRAFİK, zam yapmak istemeyen patronlar, artan istifalar, depresyonlar o bu derken bir süredir , sesini kes otur aşağı, deyip güçlükle susturduğum bu isteğim yeniden sesini duyurmak için çırpınmaya başladı. Kısacası aldım başıma belayı, şimdi sustur bakalım susturabilirsen! Arsızlaştı da artık kızınca korkmuyor... 

Benim gibi İstanbul'da kiracı olarak yaşayan blogdaşlarım var ise bana bir yardım edin lütfen. Bu şehirde yaşamanın da güzel yanları olduğuna kendimi inandırmam lazım... 


Deniz var mesela dimi? Eee senede kaç kere sahil kenarında oturup keyif yapıyoruz ki? Maşallah denize manzarası olan bir yerde 2-3 ahbap oturup kahve içsek maaşın dörtte birini bırakıp çıkacağız!

E akrabalarının çoğu burada! Yani? Onlara senede kaç kere gidiyorum ki? Daha doğrusu pandemiden sonra kim kime gidip geliyor? -Hoş pandemi de bahane oldu bence. İnsanlar zaten birbirlerinden el ayağı çekmek istiyormuş belli ki pandemi de herkese istediği imkanı sundu bedavadan... 

Sosyal aktiviteler çok fazla! Tiyatro var, opera var, o var, bu var... Samimiyetle soruyorum arkadaşlar ailece bir tiyatroya gitmeye kalksak ne kadar harcayacağız? Kaç saatimiz trafikte korna seslerinin arasında lanetler eşliğinde geçecek? 

Kreşler, okullar bir dünya! Gözünüzü seveyim bir kendinize gelin. El kadar bebelerin kreşleri olmuş aylık 15-20bin TL ben o paraya başka bir şehirde özel yatılı bakıcı tutarım yahu! Kolejde mi okuyor bu çocuklar, 3-4 dil mi öğreniyor? Akşama kadar hopla zıpla orayı burayı boya bitti gitti. 

E iş imkanı çok ama İstanbul'da, küçük şehirde ne iş yapacaksın? Gerçekten mi? İş imkanı mı çok yoksa saçmasapan iş ilanı mı? İş arama platformlarına bakınca adeta şok oluyorum. Aranan nitelikler Kaf Dağına ulaşıyor, alınacak kişi sayısı 1 ama başvurular yüzlerce! İmkanlara gelince : Dolgun maaş + yemek + yol. Ooo süper maaş dolgunmuş, yol, yemek de varmış. Yahu ne demek yemek de varmış? Onu da vermeyin isterseniz, aç bilaç çalışsınlar. Ne de olsa çalışan da bir tür köle değil mi? 
Ama biz sigortayı maaştan yatırıyoruz maaşının tamamı hesabına yatıyor. Eee yani? Bu zaten yapman gereken şey değil mi? Neyi lütuf diye sunuyorsun bana? 
Üstelik dolgun maaş dediği de asgari ücretin 3-5 fazlası. Memleketteki enflasyona bakınca yapılan zamlar da 2 ay sonra pul olup uçuyor hepimiz biliyoruz. 

Amannn şiştim valla! Düşündükçe, yazdıkça daha da şişiyorum o yüzden en iyisi bitireyim. Şimdilik ... 

Biraz da siz anlatın bakalım sizin oralarda havalar nasıl? Bu negatif kızı nasıl pozitife çekebiliriz? :)


PS: Anneliğe değinmedim bile! Onu yazmaya başlarsam sayfalar yetmez :) Yazacağım ama aklımda var bir şeyler...


Yeniden görüşünceye dek kendinize çok ama çok iyi bakın.


Kocaman Sevgilerimle,


MyReal
NOT: GÖRSEL GOOGLE'DAN ALINTIDIR.

16 yorum:

  1. Ben kalemle, sen İstanbul'la kavgaya tutuşmuşsun kuzum :) Sana bir şey diyeyim en küçük yerler bile aynı artık, yani o eskidendi küçük yerde hayat kolay mantığı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hamiyet Akan

      Yani diyorsun ki sus otur aşağıya 😅
      Ne kavgam bitti ne sevdam 😅😅

      Sil
  2. Düzen değiştirmek karar vermesi zor bir durum. İstanbul'da hiç bulunmadım bile ama bana yaşaması korkutucu gelen bir şehir. Yine de yukarıdaki yoruma katılıyorum. Artık her yerde her şey pahalı malesef... Öte yandan siz kendinizi ikna etmiş gibisiniz de. İmkanınız hangisine elveriyorsa ve ailenin diğer üyelerinin ortak kararı neyse bence buna yönelmeniz daha iyi olabilir. Bir de maddi durumunuz vs de önemli tabi. Günün sonunda her şey buna bağlanıyor malesef. Bir de tabi İstanbul çok kalabalık ve çeşitlilik taşıyan bir şehir (insan çeşitliliği). Tabi artık her yer böyle. Hiçbir yer de bana güvenli gelmiyor, malesef haberleri görüyoruz. Ben İzmir'de yaşıyorum, taksici bir emekçinin yaşadığı son olayı biliyoruz... İnsanlar her yerde insan. Güvende hissetme olayı da elenmeye müsait yani. Her yer aynı gibi artık... Ama İstanbulla kıyaslayınca neresi size daha ferahlık verir bunu da bir düşünebilirsiniz. Sonra Allah korusun deprem deniyor kaç yıldır; evler sağlam mı, güvende hissediyor musun? Bunlar da önemli bence. Kolaylıklar diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlkay
      Ne yazık ki söylediğiniz her şeyde çok haklısınız. Keşke olur mu öyle şey bizim ülkemiz çok güvenli, refah düzeyi yüksek diyebilsek...
      Deprem zaten en büyük kabusumuz. Allah korusun Marmara Bölgesi kalmayacak diye diye psikolojimizi alt üst ettiler.
      Ah ah canım İzmirim 15-20 sene önceki hali nasıl da güzeldi...

      Sil
  3. Selamm.. 15 yıldır yaşadığımız İstanbul'dan 5 ay önce taşındık, tayinim küçük bir anadolu şehrine çıktı. İstanbul'da evim kira değildi ama evimle adliye arası trafiksiz 1 saat 20 idi. Ben yıllarca ortalama 3 saatimi yolda harcadım.
    Özlüyor muyum elbette. O rahatlığı insanların çeşitliliği, gidip gezilecek yerler, konserler, etkinlikler vs vs onlar gerçekten nimetmiş muhafazakar tutucu bir yere gelince daha iyi anladım.

    Hayatım da ilk kez kiraya çıktım ve en huzurlu olduğum bir dönemdeyim. İstanbul'a kıyasla kiranın, zamanın, alışverişin çok taha tasarruflu olduğu şüphesiz. Ben 15 yıl o olanaklarla İstanbul değil de anadoluda yaşasaydım kesinlikle bir evim daha olurdu. Mülteciler, deprem, trafik, pahalılık derken, bence İstanbul'dan gitmeyi düşünün. Ama görünüşüzle düşüncenizle yadırganmayacağız ve ben nereye düştüm demeyeceğiniz bir şehir bölge olursa çok daha iyi olur..
    Sevgilerrr..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırmızı Ruh

      Son cümleniz özetliyor aslında her şeyi... Ne yazık ki küçük yerlerde de öyle sorunlar oluyormuş memur olarak giden birkaç arkadaşım da benzer sorunları yaşadılar.
      Ama İstanbul gerçekten artık yaşanılmaz bir hal aldı. Evime yakın iş buluyorum maaşı yetmiyor, maaşı iyi bir iş buluyorum ömrüm yollarda tükenip gidiyor.
      Zaten deprem kabusumuz oldu. Evler eski ama bir türlü imarlar onaylanmıyor vs vs...

      Hepsini geçtim uyuşturucu, çeteler falan çok çok arttı. Çocuklarımızı nasıl koruyacağız hiç bilmiyorum. Bazen parklarda kafelerde gençlerin konuşmalarına denk geliyorum, Allahım diyorum bu nasıl bir gençlik? Ağızlarından küfür eksik olmuyor, hepsinin elinde sigara, mafya vari garip garip konuşamalar... Eskiden de vardı elbette yok değil ama bu kadar çok değildi ya da biz görmüyorduk bilemiyorum.

      Huzurlu, mutlu, güzel günler görmek dileğiyle...

      Sil
  4. Büyük şehirde doğdum, büyüdüm. İstanbul'da da yaşadım. Her gün 3 saatlik yol işe gidiş, akşam 3 saatlik geliş :) Benimki biraz uçlarda yaşamaktı tabi. İstifa ettim. Artık küçük şehirdeyim. Her yer yürüme mesafesi neredeyse. İş imkanları kısıtlı, ama iyi ki dijital var :) Küçüğü, büyüğü yok bunun artık, bence. Benim yaşadığım yer de bir İstanbul eder, birçok bakımdan.

    Ha deyince kafanı alıp gidemiyorsun tabi, kızıp susturamıyorsun da, e n'apcan; dünya rahat yeri değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selimhan Kalkan
      Ah ah eşimi ikna edebilsem ben ha deyince uçarak giderim😅
      Yani en azından ilk etapta Eskişehir, Edirne, Tekirdağ falan olsun ki İstanbula yakın olsun diyorum ama ona bile yanaşmıyor tam bir İstanbul aşığı kendisi
      Küçük şehirde boğuluyormuş
      (Boşuna dememişler zıt kutuplar birbirini çeker diye 😅)
      Senin adına çok sevindim gerçekten! Ayy 3 saat yol gitmek ne demek ömür tükeniyor yok yere 🤢
      Eminim şu anda çok daha mutlu ve huzurlusundur

      Sil
  5. Huzurluyum hamdolsun, mutluluk göreceli :)
    O pek zıtlık sayılmaz vardır kendince bir sebebi, yer değiştirmek, hele ki göç bir aileyken kolay iş değil, bunu kendimden biliyorum. Hakikaten günün yolda geçmesi yorucu oluyordu, hani sosyal aktivitelerden bahsediyorsun ya, hah işte ona zaman bile kalmıyordu ki :)
    Her ne karar verirseniz verin, önemli olan birlikte sürdürdüğünüz hayat dolu hayat. Maişet, zor olsa da bir şekilde çözülüyor Allah'ın izniyle.
    --Her şeyden öte bu tür dert yüklü blog yazılarını ayrıca seviyorum. Bkz. Konuşmamız Gerek Yazı Dizisi - Kıraatane , der kaçarım :) Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selimhan Kalkan
      Ben aslında mantıkla hareket eden, her şeyi ince ince hesaplayan biriyim ama söz konusu göç olduğunda neden olmasın ki diyorum? En fazla ne olabilir?

      Dertleşmek iyidir :)
      Bu aralar pek gezemedim blogları - iş arayışı vs çok zamanımı aldı - bu hafta bir uğrayacağım inşallah

      Sil
    2. Ah şu mantık. Hesaplar... Tanıdık geliyor :) En fazla yeniden başlarsınız...

      İyidir.
      Ne tür işler? Kolaylıklar

      Sil
    3. Selimhan Kalkan

      Meslek olarak aynı da firmayı değiştiriyorum :)

      Sil
  6. Sorun adil olmayan gelir dağılımı. Yanlış kararlarla ülkeyi batırdıktan sonra ceremesini ücretli ve dar gelirlilerin sırtına yüklediler. Ne oldu? Çocuklu aileler, kirada oturanlar için tam bir felâket. Evet, büyük şehrin nimetleri var ama trafik gibi eziyetleri var, daha pahalı bir geçime zorlanıyorsunuz. Yediğimizden tasarruf ediyoruz, çok zor bir dönem. Bu böyle gitmez illâ ki bir sonu gelecek ama ne zaman? Görecek miyiz, emin değilim. Memleket kurtarıcısını bekliyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaystros Tyrha

      Ah ah ne kadar doğru söylediniz. Bir güneş doğar mı yeniden? Ne yazık ki git gide umudumuz tükeniyor...
      Hele ki alenen tehdit edilip hala alkış tutan kesimleri gördükçe daha da hızlı tükeniyor umudum...

      Sil
  7. ilerde gidersiniz yaa küçük şehire :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone
      Hangi ilerde mesela? Allah’ın eşim de böyle ilerde gideriz ilerde gideriz diye diye 5 senedir oyalıyor beni 😅

      Sil

İlk fırsatta cevap vereceğim!.. (:
I will reply your comment as soon as possible! (: